Perşembe, Ağustos 25

Papatya Falı


    Seviyor ve sevmiyor...

         Papatya falı...iki kişilik senaryo...
     Bir kişi koparır...diğeri eksilir...Biri her kopardığı parçayla ulaşacağı mutlu sonucun vereceği hazzı hissetmeye yaklaşırken...diğeri ,her koparılan yaprakla gelecek olan sonunun hüznünü yaşar...

       Papatya falı ki bu ama...iki kişilik senaryo...
              Oyuncular ise...seviyor ve sevmiyor...

   

Salı, Ağustos 16

L-una Park


               Lunaparka da giderim - tunahanın dilinde ışıklı park- ....hem de Italya da :)...

                                                     

Tefenniliyim...!

   Anılarım canlandı bugün...
    Ananemler ,Tefenninin esentepe mahallesinde oturur.Bayramlarda tatillerde giderdik tefenniye.Üst sokaklarda eskiden bir bakkal vardı.Mahallenin tek bakkalı.Tabelasiz.Işıksız.Bir metrekare ya vardı ya yok...Ufacık bir penceresi vardı.İçerisi hep karanlıktı.Yıllarca o bakkala hep korkuyla gittim.İçinde kapkara bir teyze olurdu hep.Yıllar sonra öğrendim teyzenin karanlıktan değil de gerçekten baya esmer olduğu için kara gözüküğünü.Cam tarafinda sadece lolipoplar ve sakız olurdu.Arka tarafı asla göremedim.Bir kere çubuk kraker istedim.Karanlıktan derinlerden buldu çıkardı...uzattı.Bir daha da cesaret edemedim istemeye.O bakkaldan sadece lolipop ve sakız aldığımı  hatırlarım.Rivayete göre başka bişey de yokmuş orda....Bir kaç yıl sonra da acı haberi duydum...kapanmış...
     Dün izlediğim bir tefenni düğünü hatırlattıi bunları bana...görüntülerde gördüm o kara teyzeyi...Geçmişte güzel anılarımın olduğunu da hatırladım birden...memleketimi özledim be!
  

Pazartesi, Ağustos 15

Uçurtma


     Uçurtmanın ipini ne kadar salarsan o kadar uzaklaşır senden.Saldıkça ipini ,hoyratça salınır rüzgarda...bir o kadar da güzel görünür sana.
            Sonsuz ip yok ki.
       Asıl marifet ,ipinin sonuna kadar açıldıktan sonra geri getirebilmek uçurtmayı.Saldın ipini bir kere ,yaklaştırdın rüzgarına...
           Karar hep senin elindedir ama.Ya uçurtmanı salıcaksın gökyüzüne,mutluluğuna...ya da geri çekip atacaksın bodruma...
 

Salı, Ağustos 9

Arrivederci


 
       Türküm,ispanyadayım,italyaya tatile gidiyorum...bu üçlü bana gerçekten çok tuhaf gelmeye başladı... :P

        Neyse...

       Tamam...belki tüm İtalya'ı gezemeyeceğim ama...en azından Roma'nın b*kunu çıkaracağıma emin olabilirsiniz :)

      Arrivederci!!!  :)
   
     

Pazartesi, Ağustos 8

Meret


      Çok fazla kaçırdım....

      Oysa ki sadece sızıp kalmaktı tek istediğim...ama  başaramadım...yine çok fazla kaçırdım...

      Bazen kaçırınca ipin ucunu...kimileri gülümser olur olmaz şeylere , kimilerine cesaret gelir gecenin zifirisinde , kimilerine de bir ninni gelir uykunun eşiğinde...
      Kimileri unutur bütün dertlerini...gece uykusunda zıplayan koyunlar gibi bir konudan başka konuya geçer huşu içinde...Gün ağardığında , koyunların sayısını çoktan unutmuştur bile...
      Yine huzurumu kaçırdı bu meret,uykumdan etti beni!!Yine ağladı/mı gözlerim ?
    Ah bu meret yine kusturdun beni ,yine hatırlattın tüm geçmişi! Baykuş yaptın beni gördüm yine gecenin mavisini..

     ....güneş doğuyor artık...

      Odamın penceresinden yıldızların beni görememesi ne kötü...üzülüyorlardır....Sanırım bugünlük bırakmalıyım artık...Artık denemeliyim uyumayı...'meret'siz uyumayı...yani 'düşünmeden' uyumayı....
 

Cumartesi, Ağustos 6

Slovenya 'ya gitmeli..


 
        Farklı diller, farklı dinler,farklı kültürler....Bazen sadece herşeye aynı açıdan bakabilmek , aynı güzellikleri görebilmek ,aynı şeylerden zevk alabilmek....
       
        Evet bunu da kafama koydum...Slovenya'ya gitmeli....'Tatar' yemeli... !! :)

     

   

Salı, Ağustos 2

Sağlığa İçelim!


 
      Yunan bir arkadaşımın anlattığına göre rakı vb. içecekleri içerken 'sağlığa' dememizin bir sebebi varmış.Çok da mantıklı bir hikaye.
     Eski zamanlarda,bir kişiyi öldürmenin en yaygın yolu içkisine zehir koymakmış.Ve zamanla bu yaygınlaştığı için birileri içki içeceği zaman öncelikle zehir var mı diye sorarmış ya da ev sahibi ikram ederken zehir yok içinde dermiş.Madem zehir yok o zaman 'sağlığımıza içelim'demişler...ne desinler :) böyle böyle çıkmış işte bu söz... :))