Hava yine aydınlanıyor ve ben yine penceremdeyim.Sessizliği dinliyorum.Karşı çatıdaki kuşun kanat sesini bile, duyabiliyorum.Sabahın hafif soğuk ve ürpertici rüzgarını yüzümde hissediyorum.İçime çekiyorum yüzüme çarpan rüzgarı....O boş yollarda ,sabahın erken saatinde tek tük de olsa gelen araba sesleri kulağımı tırmalasa da ,gözlerindeki uykuyu görüyor...seslerini umursamıyorum.
Yine bu saatte penceremdeyim!!!
Gecenin en zifiri karanlığı,güneş doğmadan önceki anmış.Zifiri karanlıktan aydınlığa,bir tek o an kavuşuluyormuş.Yine bu saatte penceremdeyim ve ...güneşin içime doğmasının ,siyahtan beyaza dönüşümün , hazzını yaşıyorum.Nasıl bir duyguymuş ki o ..yine hissediyorum...
Ve hâlâ ...çok merak ediyorum....Ben saat kaçtayım...?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder